Oops! It appears that you have disabled your Javascript. In order for you to see this page as it is meant to appear, we ask that you please re-enable your Javascript!
Bu sözleri dinle 

DOĞRU İNSANI BULMAK İSTİYORSAN BU SÖZLERİ DİNLE…



Kalbin yaşadıklarının yüküyle ağırlaşmış olabilir. Kendini yeni bir ilişkiye açamayacak kadar yorgun hissediyor olabilirsin. Hep aynı senaryoların tekrarlanması içini karartıyor olabilir. Bu kadar sevgi doluyken sevgini verecek ve güzellikleri paylaşacak o çok özel kişiye olan inancın gün geçtikçe azalıyor olabilir. Eğer öyleyse şimdi dur ve bunun senin için bir dönüm noktası olmasına izin ver. Bil ki güvenli, huzurlu ve paylaştıkça çoğalan bir ilişki mümkün. İlk önce bunun mümkün olması düşüncesine kalbini hazırla. Çünkü sen sadece ve tüm yüreğinle mümkündür dersen o tohum yaşam toprağına atılır. Sen mümkündür demeden kalp yorgunluğun geçmez. Sen o tohumu yaşam toprağına ekmeden gönderdiğin sevgi dolu çağrı karşılığını bulamaz. Şimdi, tam şu anda tüm yaşanmışlıklara rağmen kalbini sevgiye, koşulsuzca sevmeye ve sevilmeye aç. Bunu derinden hissettiysen eğer, şimdiki sözlerimle doğru insanın izini sürebilirsin:

 

1- Muhtaçlık hissetmeden sevin: Şarkılarda çokça geçen “Sensiz olamam” “Sensiz bir hiçim” “Sana muhtacım” tarzı cümleler ne kadar romantik görünse de içinde barındırdığı “muhtaçlık” hissi yüzünden mutlu bir ilişki yaşamın önündeki en büyük engel. Sen kendi içinde tam ve bütün olmadan kimseyle “bir” olabilmen mümkün değil. Kimse sendeki bir eksikliği tamamlamaya ve sende olmayanı sana vermeye gelmez. O çok özel insan da böyledir. Sende aynaya bakmaya gelir. Sende onda aynaya bakarsın. Aynada gördüğün kendinin yansımalarıdır. Bu yüzden ne kadar KENDİNİ SEVERSEN o kadar sevilirsin. Kendinde çözdüğün düğümler ne kadar çoksa, yalnız başınayken kendinle olan ilişkin ne kadar tatmin edici ise, kendini ne kadar büyüttün ise o özel insana o kadar yakınsın demektir. Muhtaçlık duygusundan ne kadar uzaksan o kadar ona yakınsın. Garip gibi görünse de yalnızlığınla ne kadar barışıksan o kadar o insanı hayatına çekecek yoldasın. Ne kadar birisi olsun, beni sevsin, beni mutlu etsin, beni yaşatsın, beni rahatlatsın, benim sorunlarıma çözüm olsun dersen o kişi o kadar sana uzak ve imkansız. Bu enerjiyle durduğunda gelen kişi sana AYNA olduğundan senden de aynı şeyleri bekler. Muhtaç kişi bir başka muhtaç kişiyi çeker  ve tabi ki ikisinin yürüdüğü yolun sonu hayal kırıklığına çıkar.

 

2. Tüm maskelerden arının: Beğendiğin kişiye ilk etapta kendini EN İYİ halinle sunmak istemen doğal bir şey ama bu süreyi çok uzatırsan kendinden uzaklaşabilirsin. Gittikçe o insanın beğendiğini tahmin ettiğin kişiye dönüşmeye başlarsın. Kendine yabancılaştıkça o insana daha yakınlaştığını zannedersin. Bu arada karşındaki kişi de aynı şeyi sana yapıyor olabilir. KENDİNİ EN İYİ HALİNDE sunma hali zamanla hastalıklı bir maskeliliğe dönüşebilir. Bu yüzden kendini HER HALİNLE göstermekten veya güçlü noktaların kadar zayıf noktalarını da anlatmaktan vazgeçmemelisin. Sahte bir imajı ayakta tutmaya çalışmak çok yorucudur ve zamanla yaşadığın iç yorgunluğu biraz da bundan kaynaklanır. Oysa sen bazen HASTASIN, bazen BAKIMSIZSIN, bazen YORGUNSUN, bazen KORKUYORSUN, bazen SESSİZCE OTURMAK istiyorsun… Bunların hepsi ve daha fazlası sensin. İlişkinin en doğal hali bunları paylaşabildiğinde ortaya çıkar ve bu hal gerçek birleşme halidir. Kendini bu güzelliği yaşamaktan alıkoyma…



3. Birlikte hata yapmaktan korkmayın: En doğru kişi ile idealindeki insanı birbirine karıştırma hatasına düşme. İlki seni zihinsel, bedensel ve ruhsal olarak sarıp sarmalayacak kişidir. İdealindeki kişi ise bir hayalidir; gerçeklikten uzaktır. O hata yapmaz, o hep MÜKEMMEL kişidir, en güzel veya yakışıklı görünen, giyinen, konuşan bu kişi gerçekte yoktur aslında. İyi ki de yoktur bu kişi. Olması tüm dengelerini bozar ve seni mutlu edeceğine olabildiğince güvensiz ve mutsuz hissettirir. Birlikte hata yapabilmek, bunu konuşup paylaşabilmek, bundan birlikte dersler çıkarabilmek bir ilişkideki en geliştirici şeydir. Bu açıklığa kavuşan bir çift için aşılamayacak hiçbir engel kalmamıştır. Bu hataları yaptığında ve sonrasında ilk kendinle dalga geçebilmek, ardından bunu o kişiyle açıkça konuşabilmek o ilişkideki müthiş bir aşamadır. Bu aşamada artık birlikte büyümenin ve gelişmenin güzelliği ortaya çıkar.

 

4. İmkansızı beklemeyin: İmkansızı beklemek biraz da kafamızda yarattığımız hayali kahramanı beklemektir. Bu hayali kahraman iyice dikkatli incelersen karikatür gibi bir insandır. O kadar gerçeklikten uzak. Yaşadığın gerçekliği düşünce gücünle değiştirebileceğin doğrudur ama bu arada kafandaki mükemmel eş düşüncesinin de dönüşüme uğradığını fark edersin. Birlikte konuşmaktan zevk almadığın, dostluğundan keyif almadığın, aynı noktalara bakıp gülemediğin kişi senin için değerini kaybetmeye başlar. İşte bu aşamada hayali kahraman netlik ve gerçeklik kazanmaya başlar. Aynı dili konuşabilmek güzel görünmekten daha önemli olmaya başlar. Birlikte güvende ve huzurlu hissetmek cinsel çekimin önüne geçer. Kalıcılık heyecanlara galip gelir. Böyle de tutkulu olunabileceği görülür. Böyle de sımsıcak bir sevgi paylaşılabileceği derinden anlaşılır. İşte tam o zaman doğru insanla olduğunu bilirsin.

Yazan ve Seslendiren: Didem Çiloğlu



İlginizi Çekecek İçerikler

Yorum Yaz